Anamur Müze Müdürlüğü Ne İş Yapar!

Anamur Müze Müdürlüğü Ne İş Yapar! haberinin gerçek görüntüsü.

Yazdır

2018-11-17 03:44

Mersin'in Anamur ilçsesinde tarihi eserler olan Ören Antik Kenti ve Mamure Kalesi ne yazık ki faliyette değil bizde bunun araştırmasında vatandaşlarımıza sorduk !

Tarihi yerlerimizi nasıl buluyorsunuz? sorusuna vatandaşlarımızın cevabı ise şu yönde bildiğimiz üzere tarihi eserler Müzeler müdürlüğüne bağlıdır.

Bunun neticesinde Anamur Müze Müdürlüğünün eksik yönde çalıştığını söylüyoruz; Neden mi? Anamur Mamure kalemiz uzun bir süredir! restorasyonda olup ziyaret yapılamamaktadır.

Ören Antik Kentimiz yeterli sayıda turist ağırlıyamamakta.

Türkiye'de kaleler arasında en güzel bizim ki varken kapıdan içeri giremiyoruz neden restorasyon peki sayın müze müdürlüğüne bir sorumuz olacak tarihi eser bir kale olan Mamure Kalemizin pencereleri pakpenden yapılırken hiç mi denetlemiyorsunuz yada itiraz etmiyorsunuz Ören Antik Kentine giden yollar adeta köstebek yuvası çukur üstünde çukur oturduğunuz makamlar devletimizi zarara uğratıp maaş almak değil ya da devletin aracıyla seyehatlar yapmak değil diyen vatandaşlar son cümlelerine şöyle devam etti ilgili yetkililerin bir an önce sesimizi duyup,Anamur'umuzun tarihi eserlerine sahip çıkmaları ve gereken en ciddi adımları atmalarıdır. diyerek bitirdiler.

Bizde Anamur Olay Gaztesi olarak yetkililerin bir an önce durum hakkında incelemeler yapıp tarihi eserlerimize sahip çıkarak bir an önce Anamur turizmini geliştirmeleridir.

Kalemizin ve Antik kentimizin genel bilgilerinin devamı!

MAMURE KALESİ

1500 yıllık Mamure Kalesi Akdeniz kıyısında en iyi şekilde korunmuş Orta Çağ kalelerinden biridir. Zafer kazanan Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Karamanoğulları ve Osmanlılar gibi farklı orduların üsluplarını taşıyan özgün bir Orta Çağ tahkimatına sahiptir. 23.500 metrekarelik bir alanı kaplayan kale Türkiye’nin en büyük kalelerindendir.

 

 

Mamure Kalesi

Bölge

Mersin İli

Anamur İlçesi

Kategori

Kültürel Miras

Arkeolojik Yerleşme

Roma Döneminden Osmanlı Dönemine

Kalıntılar

Dış kale, Tek minareli Mamure Camii, hamam kalıntıları (Türk hamamı), çeşme, ambarlar ve sarnıçlar

Kabul tarihi

13.04.2012

 

KRİTERLER

1500 yıllık Mamure Kalesi Akdeniz kıyısında en iyi şekilde korunmuş Orta Çağ kalelerinden biridir. Zafer kazanan Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Karamanoğulları ve Osmanlılar gibi farklı orduların üsluplarını taşıyan özgün bir Orta Çağ tahkimatına sahiptir. 23.500 metrekarelik bir alanı kaplayan kale Türkiye’nin en büyük kalelerindendir.

Mamure Kalesi, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Karamanoğulları ve Osmanlılar gibi birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış bu topraklarda insanlık tarihinin önemli aşamalarına tanıklık eder. Kale’nin mimari ögeleri farklı uygarlıkların egemenlik dönemlerinde inşa edilmiştir. Bu nedenle, inşa edildiği döneme özgü mimari özellikler taşır.

Savunma açısından mükemmel bir konuma sahip kale, çevresinin saran bölgede denize hükmeder durumdadır. Gözetleme kuleleri özellikle güneyde yer alan ana kule, kalenin görüş açısını genişletir. Kale burcunda yer alan mazgallı siper ve kara tarafında kalenin etrafını saran hendek alanı savunma sisteminin diğer elemanları arasındadır. Mazgallı siper ve gözetleme kulelerinin pencereleri, kale içinden ok atışını kolaylaştıran fakat dışarıdan gelen atışları zorlaştıran iç kısımda daha geniş olmak üzere V şeklindedir.

 

Karamanoğulları tarafından inşa edilmiş tek minareli cami 16. yüzyıl Osmanlı mimarisinin niteliklerini yansıtır. Onarım geçiren tarihi cami hala kullanılmaktadır. Kalenin kuzeyinde yer alan hamam yapısının da Karamanoğulları tarafından inşa edildiği düşünülür. Hamamın giriş kısmı yıkılmış diğer kısımları ise hala ayaktadır.

 

Kalenin yapılış tarihi kesin değildir. 3. ya da 4. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edildiği tahmin edilmektedir. 1988 yılında Anamur Müzesi Müdürlüğü başkanlığında yürütülen kazılarda Geç Roma döneminin seçkin kentlerinden “Ryg Monai” kentine ait mozaik taban kaplaması ortaya çıkarılmıştır. Diğer taraftan, Kale Anamurium antik kentinin harici koruyucu kalesi olarak da bilinmektedir.

 

Anemurium Antik Kenti - Mersin

Anemurium 19.yüzyılda İngiliz donanmasından Albay Francis Beaufor’un bu kıyılarda yaptığı keşif gezisiyle tanınmıştır. 1960’lı yıllarda Toronto Üniversitesi’nden Elisabeth Alföldi tarafından başlatılan yüzey araştırmaları, daha sonra Kanada British Colombia Üniversitesi’nden Prof. James Russel başkanlığında kazı ve restorasyon çalışmaları şeklinde 1998 yılı sonuna kadar sürdürülmüştür. Yapılan kazılarda çıkan buluntular arasında balıkçı aletleri, inşaat, terzi, çömlekçi aletleri, sikkeler, kurşun mühür, kantar ağırlığı, dokuma aletleri, anahtar, kilit, oyun ve eğlence aletleri, usturalar, makyaj malzemeleri, kolye, küpe, bilezik, altın kemer tokaları sayılabilir. Anemurium ’da ilk yerleşimin ne zaman başladığı bilinmemektedir. Kentin adı bir liman listesinde geçtiği için onun İ.Ö. 4.yüzyılda var olduğu söylenebilmektedir. İ.S. 1.yüzyılda gelişmeye başlayan Commagene Krallığı’nın bir bölümü olan Anemurium ‘da Kral IV. Antiokhos ‘un sikkelerinin basıldığı bilinmektedir. Kenti çevreleyen surlar bu dönemde yapılmıştır. Antik kent zigzaglı sur duvarlarıyla çevrili olup, kale içindeki yerleşim tepeden denize inen bir duvarla ikiye ayrılmıştır. Kıbrıs’a yakın olması nedeniyle, özellikle Roma Dönemi’nde ara istasyon konumunda olan Anemurium, karayoluyla önemli Roma kentlerinden biri olan Germaniopolis ile bağlantılıdır. Bölgedeki doğal kaynakların ihraç edildiği önemli bir ticaret kenti olmuştur. Şu anda ayakta kalan şehrin önemli yapıları bu dönemden kalmadır. Şehrin bu parlak dönemi İ.S. 260 yılında Pers ordularının eline geçmesiyle son bulmuştur. Anemurium daha sonra 5. yüzyılda Isauriallılar’ın eline geçmiştir. Isaurialı Zenon döneminde şehir refaha kavuşmuş ve bu durum 6.yüzyıla kadar sürmüştür. Bu döneme ait kiliselerle birlikte iki küçük hamam kalıntısı bulunmaktadır. 7. yüzyılda Arap akınlarına uğrayan kent bu tarihten sonra tamamen terk edilmiştir. Surlar 1,5 km. uzunluğundaki surların inşasında yörenin mavi kireç taşı kullanılırken, Hellenistik Dönem’e ait gözetleme kulelerinde beyaz renkli taş kullanılmıştır. Tiyatro Odeon’un kuzeyinde yer alan tiyatronun yamaca dayalı oturma yerlerinden iz kalmazken, çevre duvarlarının bir kısmı görülebilmektedir. İki girişi bulunmaktadır. Girişler kemer ve tonozlarla desteklenmiştir. Odeon Tiyatronun karşısında yer alan odeon dikdörtgen planlı ve iki girişlidir. Yarım daire şeklindeki oturma yerleri yaklaşık 900 kişiliktir. Oturma gurupları altındaki kapılar, tonozlu ve mozaikli koridora girişi sağlamaktadır. Bu koridor, orkestraya bağlanmaktadır. Yapı İ.S. 2.yüzyıla tarihlenmektedir. Halk Hamamı Tiyatronun batısında yer almaktadır. Ören yeri içerisindeki en büyük hamam yapısıdır ve iki katlıdır. Üç ısınma holü ile iki yüzme havuzu bulunmaktadır. Alt katta tonozlu mekanlar yer alırken yapı içinde yatay künk su dağıtım sistemleri görülebilmektedir. Geometrik desenlerle bezeli taban mozaiğinden ise çok azı kalmıştır. Nekropol alanı ile deniz arasında kalan ikinci bir hamam daha bulunmaktadır. Bu hamam üç sahandan oluşmaktadır. İç mekanlarında ve ön sahanın tabanında mozaikler bulunmaktadır. Gymnasion Odeon’un güneybatısında yer almaktadır. Bütün tabanı geometrik desenlerle süslenmiş mozaiklerle kaplıdır. 100 m. uzunluğunda üç tarafı stoalarla çevrili ve yaklaşık 1000 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Su Kemerleri Kentin kuzeyinde, doğu-batı yönlü olarak iki sıra halinde yapılmış su kemerleri yer almaktadır. Bunlardan üst sırada yer alanı daha basit tarzda inşa edilmiştir. Nekropol Alanı Anemurium ören yerine ait nekropol alanı Elaiussa-Sebaste gibi bölgede en iyi korunmuş alanlardan bir tanesidir. Yaklaşık 350 adet mezar bulunmaktadır. Kaynak: Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arşivi.